Yeni yayınlar

Zeynep Hoca

2️⃣Ailenin Özellikleri
• Aile, duygusal bir temele dayanmaktadır.
• Aile şekillendirme özelliğine sahiptir.
• Ailenin kapsamı sınırlıdır.
• Aile toplumsal yapı içerisinde çekirdek özelliği taşımaktadır.
• Aile üyelerinin sorumlulukları vardır.
• Aile, toplumsal kurallarla çevrilidir.
• Ailenin hem sürekli hem de geçici bir özelliği vardır.


3️⃣ Aile Tipleri
Aile İçi Egemenliğin Ana ya da Babada Olmasına Göre

Patriarkal (Babaerkil aile): Babanın egemenliğine dayanan aile tipi
Matriarkal (Anaerkil aile): Annenin egemenliğine dayanan aile tipi
Egaliter (Eşitlikçi aile): Hem annenin hem de babanın eşit egemenliğine dayanan aile tipi
Evlenecek kişilerin sayısına göre:
Monogamik aile: Tek eşlilik
Poligamik aile: Çok eşlilik
Polijini: Bir erkeğin birden çok kadınla evliliği
Poliandri: Bir kadının birden çok erkekle evliliği

Akrabalık ilişkisine göre:
Patrilineal (Baba soylu aile): Yeni doğan bireyin sadece baba tarafından akrabalarıyla ilişkide bulunması ve baba soyunu izlemesi sonucu ortaya çıkan aile
Matrilineal (Ana soylu aile): Yeni doğan bireyin sadece anne tarafından akrabalarıyla ilişkide bulunması ve anne soyunu izlemesi sonucu ortaya çıkan aile
Bilineal (Hem ana hem baba soylu aile): Yeni doğan bireyin hem anne hem de baba soyunu birlikte izlediği ve her iki taraf akrabalarıyla ilişkide bulunduğu aile

İkamet biçimine göre:
Patrilokal aile: Evlilik sonrası kadının baba evini bırakıp eşinin yani erkeğin anne-babasının evinde onlarla birlikte oturduğu aile tipi
Matrilokal aile: Erkeğin eşinin ailesinin evinde onlarla birlikte oturması sonucu ortaya çıkan aile tipi
Neolokal aile: Eşlerin bağımsız bir eve yerleştiği aile tipi
Yeni Aile Türleri ve Alternatif Yaşam Biçimleri
Tek Ebeveynli Aile (Single Parent Family)
Tek ebeveynli aileler, çocukların anne veya babasından biriyle yaşadığı ve ebeveynin çocuk bakımından sorumlu olduğu ailelerdir. Boşanma, terk edilme, eşlerden birinin ölmesi, hiç evlenmeden çocuk sahibi olma gibi faktörler tek ebeveynli ailelerin ortaya çıkmasında etkilidir.
Babasız Aile
Özellikle batı toplumlarında ailenin yaşamış olduğu değişimler ve çözülmeler, babasız aile ya da başkasının yerine bebeği taşıyan ve doğum yapan taşıyıcı anne gibi yeni aile tiplerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Karışık Aile
Karışık aileler, boşanma oranlarında görülen artışın etkisiyle ortaya çıkan aile yapısıdır. Boşandıkları eşlerinden çocuk sahibi iki boşanmış çiftin yeniden evlenerek çocuklarını bir araya getirmeleri sonucu oluşan aile tipidir.
Birlikte Yaşama
Yetişkin bireylerin evlenmeden ya da başka bir ifade ile resmî nikâh olmaksızın aynı evde birlikte yaşamalarıyla ortaya çıkan bir modeldir. Birlikte yaşayanların büyük bir çoğunluğu gençlerden, hiç evlenmeyenlerden ve boşananlardan oluşmaktadır.
Yolcu Aile
Bu tip ailelerde eşler farklı şehirlerde çalışmakta ve yaşamaktadırlar. Yolcu ailelerde eşlerden biri ikamet ettiği şehirde, diğeri ise işi nedeniyle başka bir şehirdedir. Eşler yalnızca hafta sonları veya tatil gibi belirli zamanlarda görüşebilmektedirler. İki eşin aynı şehirde profesyonel bir iş bulma konusunda yaşadıkları sıkıntılar, finansal talepler, daha yüksek gelir elde etmek, kariyer için daha iyi fırsatlarının olması yolcu ailelerin sayısının artmasında etkili faktörlerdir.

4️⃣Aile İşlevleri
Dewess’e göre aile işlevleri;
• Çocuğun beslenmesi ve sosyalleşmesinde etkili bir çevre oluşturmak,
• Ekonomik ihtiyaçları karşılamak,
• Aile üyelerine duygusal destek ve güven duygusu sağlamak,
• Aile üyelerine korunaklı bir hayat alanı sağlamak,
• Üyelerin toplumsal hayatta anlamlı ilişkiler kurmasını sağlamak,
• Kültürel mirasın devamını sağlamak,
• Neslin devamını sağlamak,
• Sosyal olarak tanımlanmış bir kimlik sağlamaktı

Ogburn aile işlevlerini;
• Ekonomik ihtiyaçları karşılama,
• Statü sağlama,
• Çocukların eğitimini planlama,
• Din eğitimi verme,
• Boş zaman faaliyetlerini gerçekleştirme,
• Aile üyeleri olarak birbirlerini koruma,
• Karşılıklı sevgi ortamı oluşturma olarak sıralamaktadır 
Ackerman ise bütün bu işlevleri;
• Biyolojik,
• Sosyal,
• Psikolojik,
• Ekonomik

🅰️Aile işlevlerini anlamak amacıyla en yaygın kullanılan sınıflandırma McMaster tarafından yapılmış olan ve aile işlevlerini 6 boyutta inceleyen sınıflandırmadır.

Aile işlevleri 
Problem çözme
İletişim
Roller 
Duygusal tepki verebilme 
Gereken ilgiyi gösterme
Davranış kontrolü

                            2.Hafta

Aile Kuramları
• Yapısal işlevsel kuram
• Sosyal çatışma kuramı
• Sembolik etkileşim kuramı
• Aile sistemleri kuramı
• Aile ekolojisi kuramı
• Gelişimsel aile kuramı
• Feminist aile kuram


🅰️Önemli 
Aile kuramlarının tarihsel gelişimine bakacak olursak; yirminci yüzyılın başlarından ortalarına kadar olan dönemde (1920’den 1950’lere kadar) aile üyeleri arasındaki etkileşim, eş seçimi vb. konularda araştırmalar yapılmaya başlanmıştır ve temel olarak aile içi ilişkiler ele alınmıştır. Yirminci yüzyılın ortalarından sonlarına kadar olan dönemde ise aile ile ilgili kuramların oluşumu hız kazanmıştır. Günümüzdeki birçok kuram bilim insanlarının 1950'ler, 60'lar ve 70'lerde yapmış oldukları çalışmaları yansıtmaktadır. Bu yıllar aile alanında oluşturulan kuramların altın çağı olarak ifade edilmektedir. 1980'li yıllarda ise genel bir aile kuramı olmadığı konusunda fikir birliğinin söz konusu olduğu görülmektedir. 20. yüzyılın sonları ile 21. yüzyıl başları ise kuramlar açısından “düzeltme ve geliştirme dönemi” olarak göze çarpmaktadır. Bu yıllarda yeni kuramlar oluşturmaktan çok aile ile ilgili konuları eski kuramlarla açıklama yoluna gidilmiştir.
Yapısal İşlevsel Kuram
20. yüzyılda Talcott Parsons ile şekillenmiştir. Bir toplumun canlı bir organizma olarak varlığını sürdürebilme yeteneğini açıklayan yapısal işlevselcilik kavramı, toplumun var olan bir düzen içinde ne şekilde oluşup geliştiğini inceler. Toplumu bir bütün olarak kabul eden ve toplumu oluşturan ögelerin, toplumsal bütünlük bağlamı içindeki konumlarını ve işlevlerini açıklamaya çalışan yapısal işlevselci yaklaşıma göre toplumu oluşturan her alt sistem; hem diğer alt sistemlerle hem de toplumsal sistemle bir uzlaşma içerisindedir. Bu noktada aile sistemleri kuramına benzerlik göstermektedir. Alt sistemler, bir toplumun varlığını sürdürebilmesinde dört temel ihtiyacın karşılanmasına katkıda bulunmaktadır. Bunlar: Adaptasyon (uyum/uyarlanma), Amaca ulaşma, Bütünleşme (Entegrasyon) , Varlığını sürdürme

Yapısal işlevsel aile kuramının odaklandığı sorular aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Ailenin işlevleri nelerdir?
• Diğer sosyal sistemlerle aile arasındaki işlevsel ilişkiler nelerdir?
• Aile üyelerine karşı ne gibi işlevleri yerine getirmelidir?

Yapısal işlevselci kuram çerçevesinde aile açısından göz önünde bulundurulması gereken sistem ilkeleri şu şekilde ifade edilmiştir:
• Aile sistemi, daha geniş bir üst sistemin parçasıdır ve birçok alt sistemden oluşur.
• Aile bir bütün olarak parçalarından daha büyüktür.
• Aile üyelerindeki değişim tüm aile üyelerini etkiler.
• Aile değişim ve durgunluk arasında denge kurabilir.
• Aile üyelerinin davranışı lineerden (doğrusal) çok sirküler (döngüsel) kullanıldığında daha yararlıdır.

 Sosyal Çatışma Kuramı
Çatışmaya ilişkin temel kavramlar ve aileyle bağlantıları şu şekilde açıklanabilir. Bunlar: Rekabet, Güç, Pazarlık ve uzlaşma, Atılgan ya da saldırgan davranışlar, Tehdit ve Vaatler

Sembolik Etkileşim Kuramı
Temeli George Herbert Mead tarafından oluşturulmuş olan sembolik etkileşim kuramına göre, insanlar arası sosyal etkileşimlerin temelinde anlam oluşturma vardır. İnsanlar dil ve işaretler gibi ortak simgeleri paylaşmaktadır.
Kuramın temelinde bu simgeleri yorumlama ve anlamlandırma vardır. Sembolik etkileşim yaklaşımı, bireylerin kendi davranışlarını ya da başkalarının davranışlarını açıklamada yararlı olmaktadır.
Sembolik etkileşim kuramının temel varsayımları şunlardır:
• Davranışa yüklenen anlam önemlidir.
• Bireylerin sosyal etkileşimleri davranışa anlam yükleme durumunda etkili olmaktadır.
• Tüm davranışlar sosyal olarak öğrenilir. İnsanların sosyal yönleri doğuştan gelmez.


Aile Sistemleri Kuramı
Aile Sistemleri Kuramı, 20. yüzyılın ortalarında Murray Bowen tarafından oluşturulmuştur. Sistem, birbirleriyle ve değişen çevreleriyle sürekli ilişkileri olan ve aralarında kuvvetli bir dayanışma bulunan ögelerin birleşmesinden oluşan, gizli ya da açık bir amacı bulunan bir bütündür. Bu yaklaşımda toplum, birbirleri ile ilişkili unsurların oluşturduğu bir sistem olarak açıklanmaktadır. Aile sistemleri yaklaşımında aile, alt sistemlerden oluşan ve birbirini etkileyen bir bütün olarak görülmektedir. Aile içi sistemler ile dış sistemler arasında bütünlük, hiyerarşi ve sınırların oluşturulması biçiminde tanımlanan bir örgütlenme söz konusudur. Aile sistemleri kuramı, bireylerin aileleriyle ilişkilerini açıklamada ve karmaşık ilişkiler konusunda yol göstermede kullanılmaktadır.

Aile Ekolojisi Kuramı
Ekolojik kuram Bronfenbrenner tarafından 1979'da ortaya atılmıştır. Kuramın temel varsayımı gelişim ve değişimin, gelişmekte olan şey ile içinde bulunduğu çevresel şartlar arasındaki etkileşim sonucunda gerçekleştiğidir. Okul, işyeri, arkadaş grubu gibi bireyin ya da ailenin doğrudan iletişim içinde olduğu çevreleri tanımlayan mikrosistem, Çeşitli mikrosistemler arasındaki ilişkilerden oluşan mezosistem, Bireyin ailenin gelişiminde dolaylı yoldan etkilediği koşulları temsil eden egzosistem (medya, komşular vb.), Bir kültür ya da alt kültürü tanımlayan geniş kurumsal örüntüleri kapsayan ve en dıştaki katmanı oluşturan makrosistem

Gelişimsel Aile Kuramı
Gelişimsel model, aileye yaşam döngüsü evrelerinde aile üyelerinin değişen rolleri ve görevlerini vurgulayan yaşam döngüsü perspektifinden bakar.
Ailenin geçirdiği gelişim aşamaları (yaşam döngüsü evreleri), bu kuramın merkezinde yer almaktadır. Dinamik bir kurum olan aile, gelişim aşamaları uyarınca üyelerinden yeni görevler beklemektedir. Bu yaklaşım açısından cevapları aranan önemli sorular şunlardır:
• Aile hangi aşamalardan geçmektedir❓
• Ayakta kalmak için ailenin her aşamada yerine getirmesi gereken görevler nelerdir❓


Feminist Aile Kuramı
20. yüzyıla ait bir kavram olan feminizmin var olması 1789 Fransız Devrimi sonucunda ortaya çıkan “eşitlik” ve “özgürlük” gibi düşüncelere ve bu düşüncelerden kaynaklanan mücadelelere bağlıdır. Feminizm, kadınların toplum içindeki rolünü ve haklarını genişletmeyi öngören bir öğreti olarak tanımlanır.


Feminist bakış açısı, cinsiyeti bir sosyal yapı olarak yorumlamaktadır.


Feminist kuramcılara göre aile; toplumsal cinsiyet rolleri, toplumsal sınıf, cinsel yönelim ve medeni konumları temelinde üyelerinin toplumsal olarak belirlenmiş beklentileri öğrendiği bir kurumdur.

Feminist bakış açısının ileri sürdüğü görüşler:
• Aile, toplumdaki cinsiyet hiyerarşilerini ve cinsiyet ayırımlarını yansıtan bir kurumdur.
• Aile, cinsiyet temelinde toplumsallaşmanın gerçekleştiği temel bir kurumdur.
• Aile, kadın ve erkek arasında güç ilişkilerinde dengesizliği içermektedir.
• Toplum daha fazla ya da daha az eşitlikçi bir yapıya kavuştukça, aile yeni biçimlere doğru evrim geçirmektedir.


                         3. HAFTA


AİLE YAŞAM DÖNGÜSÜ NEDİR ❓
Tipik her aile evlenme ile başlamakta, çocukların doğması ve büyümesi ile genişlemekte, çocukların evden ayrılmasıyla küçülmekte ve eşlerden birisinin ya da ikisinin ölümüyle sona ermektedir. Hemen her ailenin yaşam sürecinde önemli olan ve tamamı ailenin yaşam sürecini oluşturan bu önemli aşama ya da olaylar dizisi Aile Yaşam Döngüsü (AYD) olarak isimlendirilmektedir.

Aile Yaşam Döngüsünün Ortaya Çıkışı  ve Gelişimi

Aile Yaşam Döngüsü çalışmalarına ilk olarak 1931 yılında Sorokin, Zimmerman ve Galphin’in çalışmalarında rastlanmıştır.


Sorakin, zimmerman ve  Galphin’in Aile Yaşam döngüsü modeli
⚡Ekonomik özgürlüğünü kazanan yeni evli çiftler,  
⚡Bir veya daha fazla çocuğu olan çiftler,
⚡Kendi kendine yeten çocukları olan çiftler,
⚡Yaşlı çiftler olmak üzere dört evreyi içerir

Glick 1947'de yapmış olduğu çalışmada 
🔸İlk evlilik,  
🔸İlk çocuğun doğumu,  
🔸Son çocuğun doğumu,  
🔸İlk çocuğun evlenmesi,  
🔸Son çocuğun evlenmesi,  
🔸Çiftlerden birinin ölmesi,  
🔸Diğerinin ölmesi şeklinde ilk ve son çocuğa göre düzenlenmiş olan yedi evre belirlemiştir.

Wells ve Gubar tarafından 1966 yılında yapılan çalışmada Aile Yaşam döngüsü 9 evreden oluşmaktadır bunlar :

Bekârlık dönemi (ailelerinden ayrı yaşayan bekârlar),  
Yeni evli çiftler (çocuksuz),  
Dolu yuva 1 (en küçük çocuk 6 yaşın altında), 
 Dolu yuva 2 (en küçük çocuk 6 yaş ve üstünde),  
Dolu yuva 3 (yaşları büyük ama hala aileye bağımlı çocuklar),  
Boş yuva 1 (çocuklar evden ayrılır, iş hayatı devam eder),  
Boş yuva 2 (emeklilik), 
 Eş ölmüş, diğer eş çalışıyor,  
Eş ölmüş, diğer eş emekli


Günümüzde en yaygın olarak kullanılan Aile Yaşam Döngüsü modeli; 1971 yılında Duvall tarafından geliştirilmiş olan, ebeveyn ve çocukların yaşlarına odaklanan ve 8 evreden oluşan modeldir.

🔹Yeni evli çocuksuz aileler,  
 🔹Küçük çocuklu aileler (en küçük çocuk 30 aylığın altında),  
🔹 Okul öncesi çocuklu aileler (en büyük çocuk 2,5-6 yaş aralığında),  
🔹 Okul dönemi çocuklu aileler (en büyük çocuk 6-13 yaş aralığında),  
🔹 Gençlik dönemi çocuklu aileler (en büyük çocuk 13-20 yaş aralığında),  
🔹Evden ayrılan çocuklu aileler (ilk çocuktan son çocuğun ayrılmasına kadar),  
🔹 Orta yaş dönemi aileleri (boş yuvadan emekliliğe kadar),  
🔹Yaşlı aileler (emeklilikten her iki eşin ölümüne kadar

Aile Yaşam döngüsünün dikkate alınmadığı durumlar:
Evlenmeden birlikte yaşayan eşler
 Çocuksuz aileler, 
Boşanmış tek ebeveynli aileler 
Yeniden evlenen aileler

                        4.HAFTA

AİLE Düzeyinde Sorun


Günümüzde aileler birçok çeşit sorunla karşılaşmakta ve bu sorunlarla başa çıkmaya çalışmaktadır. Ailenin yaşayabileceği çeşitli sorunlar

Ailelerde İletişim Engelleyen Faktörler 
Düşüncelerini ifade etmekten çekinmek, 
Aile üyelerine sözlü baskı yapmak, 
Odak alınan konuyu değiştirmeye çalışmak, 
Çok soru sormak, 
Yüzeysel ve yapay bir ilgi ve yaklaşım sergilemek, 
Niyet okumaya çalışmak, 
Sorulan soruları cevaplamamak, 
Yaşanılan kötü deneyimlerden bahsetmek,
Üyeler arası rekabeti kışkırtmak için karşılaştırma yapmak, 
Olumsuz eleştiriler yapmak, 
Suçlamak, 
Uyarmak, 
Emretmek, 
Tehdit etmek, 
Aşağılamak, 
Alay etmek ve 
Gereksiz nasihatler vermek şeklindedir.

Aile üyelerini bir arada görmek 
Aileyi bir arada görmenin çeşitli avantajları vardır. Bu avantajlardan bazıları şunlardır:

Aile İçindeki Etkileşimi Gözlemlemek ve 🔸Anlamak
🔸Dengeyi Sağlamak
🔸Akılcı Bir Yapı Sağlamak
🔸Açık İletişimi Sağlamak

Ailelerle sosyal hizmet uygulamasının temel amacı; üyelerin beklentilerini anlamak ve karşılamak, üyelerin birbirlerine yönelik beklenti ve ihtiyaçlarını anlayabilmek ve birikmiş sorunların farkına varıp onları çözerek sağlıklı bir aile ortamının oluşturulmasını sağlamaktır.


Ailelerle sosyal hizmet uygulamasında ailenin sorun veya sorunlarının anlaşılması için ilk aşamada aile ile tanışılmalı veya bağlantı kurulmalı, sağlıklı bir ilişki geliştirilmeli ve bilgi almak için sosyal öyküsüne başvurulmalıdır.

🅰️Aileyle Tanışma
Aile ile tanışma, müdahale sürecinin ilk aşamasıdır ve bu aşama sosyal hizmet uzmanının aileyi kabul ettiği, mesleki görüşmenin başladığı, aile üyelerinin kendini tanıttığı ve uzmanın üyeleri tanımaya başladığı aşamadır. Tanışma aşamasında kaygılı aile üyeleri çekingen davranabilir, kendilerini açma noktasında sorunlar yaşayabilir.



Sosyal hizmet uzmanının başta iletişim olmak üzere çeşitli mesleki becerilerini kullanarak samimi bir ortam yaratması, aile üyelerini rahatlatması, üyelerin kaygılarını azaltması ve fiziksel göstergelere/işaretlere (ses tonu, pozisyon, göz teması vs.) dikkat etmesi gerekir.


Tanışmanın gerçekleştiği oturumlarda, ailenin çeşitli hususlarda bilgilendirilmesi, kaygılarının azalmasına ve güven ilişkisinin tesis edilmesine olanak sağlar. Görüşmelerin belli bir düzen, plan ve süreç içerisinde gerçekleştirilmesi gerekir. Uzmanın:

🔹Aile ile görüşme nedenini açıklaması, 
🔹Kendi rolünü açıklaması, 
🔹Aileye yasal sorumlulukları açıklaması, 
🔹Aileyi mesleki çalışmanın kapsam, içerik ve çerçevesi hakkında bilgilendirmesi, 
🔹Ailenin koşullarına uygun hususları açıklaması, 
🔹Değişim için aileyi motive ve ikna etmesi gerekir.


Tanışma aşamasında sosyal hizmet uzmanı çeşitli faaliyetlerde bulunur. Bu faaliyetler şöyle sıralanabilir:

Hazırlık faaliyetleri
Tanışma faaliyetleri
Kabul faaliyetleri


Tanışma aşamasında uzman; tüm üyelerle ilgilendiğini göstermeli, hepsiyle bağlantı kurmalı, aile üyelerinin sorunu nasıl algıladıklarını anlamalı ve tanımlamalı, aile üyelerini birbirleriyle etkileşim kurması için teşvik etmeli, amaç ve hedeflerle ilgili bilgi vermelidir .


Ön değerlendirme 
Aile ile sosyal hizmet müdahalesinde sorunun anlaşılması, amaç ve hedeflerin ortaya konulması, ailenin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemesi ve anlaşılması, Ailedeki işleyişini ve aile özelliklerini ortaya çıkartılması açısından öndeğerlendirme aşaması oldukça önemlidir


Öndeğerlendirmede ailenin sosyal tarihine yani hikâyesine başvurulur. Ailenin sosyal tarihini ortaya çıkarmak için iki temel teknik kullanılır. Bunlardan biri; ekoharitalar (ekolojik haritalar) diğeri ise; genogramlardır.




       5. ve 6. Slayt Okunması yeterli





Hiç yorum yok

Sizleri daha ilerilere taşıyabilmek için burdurdayız

Adım adım YKS kolaytyt.blogspot.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Efsane

Lokman Hekim The And

Soru¹ ❓KORUNMA İHTİYACI OLAN ÇOCUK (KİOÇ) KİMDİR? 🅰️5395 Çocuk Koruma Kanununa göre; 18 yaşını doldurmamış bedensel, zihinsel,...